Ana SayfaDekorasyon1950'LERİN BÜYÜLÜ RUHU

1950’LERİN BÜYÜLÜ RUHU

Renovasyonu Luigi Rosselli ve Studio Schelp, iç mekân tasarımı Alwill Interiors, peyzaj düzenlemesi William Dangar tarafından gerçekleştirilen Sydney’deki Tribute House, Gio Ponti ve Oscar Niemeyer’in büyülü tasarımlarından yola çıkarak 1950’lerin ruhunu geri çağırıyor.

Sydney’in Bellevue Hill bölgesinde yer alan bu ev, etrafındaki yapılardan tamamen farklı duruşuyla mücevher gibi parlıyor. Orijinalinde George Reed imzası bulunan yapının yenileme sürecinde ev sahipleri Luigi Rosselli ve Studio Schelp ile çalışmaya karar vermiş. Sıra dışı bir proje için kreatif zihinleri bir araya getirmek önemlidir, Tribute House’un bu denli harika olmasını sağlayan da kendi alanlarında başarılı isimleri bir kolektife dönüştürmesi. Evin en ince detayında dâhi büyüleyen iç mimarisini Alwill Interiors gerçekleştirmiş. Sydney’de bahçeli bir evde yaşıyorsanız peyzaj gerçekten de evin parçası oluyor. Peyzajdan sorumlu William Dangar Tribute House için yaptığı çalışma ile övgüyü hak ediyor. Luigi Rosselli evin konseptini Gio Ponti ve Oscar Niemeyer’in tasarımlarından yola çıkarak oluşturmuş. Aynı şekilde iç mekân tasarımının da başlangıç noktası 1950’lerin çok sevilen mimarlarına ve tasarımcılarına saygı duruşu olarak belirlenmiş.

Luigi Rosselli ve Studio Schelp ekibi peyzaj tasarımında William Dangar ile çalışmış. İç mekânlardaki yuvarlak hatları dış mekânlara taşıyan peyzaj tasarımcısı, hâlihazırda var olan bitkiler ve ağaçların pozisyonunu bozmadan eklediği yeni yuvarlak hatlarla bahçede ve teras alanlarında akışkanlığı devam ettirmeyi başarmış.

Fakat dönemin detaylarına güncel dokunuşlar yapmanın kaçınılmaz olduğunu belirtiyor mimarlar. Evin yaşam alanları yuvarlak hatların ve çarpışan açıların birleştiği noktalarda kurgulanmış. 1950’lerde inşa edilmiş bir evi yeniden planlamak elbette zorlukları da beraberinde getirmiş. Ev sahiplerinin evin arka bölümünde yer alan mutfağı hem salon hem de açık alanlarla ilişki kuran bir mekân olarak hayal etmesi bu zorluklardan ilki olmuş. Salon, yemek odası ve mutfakla yan yana getirilmiş ve hepsi de teraslara açılabilen mekânlar olarak baştan tasarlanmış. Dekorasyonda dönem ruhunu yansıtan mobilya ve aksesuarları sanat eserleri tamamlarken evin akışını zorlamayan zarif bir renk paleti seçilmiş. Derin deniz mavisi halılar, pas ve bordo dokularla dengelenen gri beton kaplamalar hemen göze çarpıyor.

BAHÇEDEKİ ORGANİK FORMLU ŞÖMİNEYLE ÖZDEŞ BİR ŞÖMİNE SALONDA DA YER ALIYOR. EVİ ÇEVRELEYEN TERASLARIN HEPSİ BİRBİRİNDEN ŞAHANE BİTKİLERLE ÇEVRELENMİŞ.

İç mekân tasarımı çabasız şıklığı vurgulayan tavrıyla ilham veriyor. Dışarıya doğru cömertçe açılan yaşam alanları birbirleriyle rahat ilişki kuruyor. Mobilyaların ve sanat eserlerinin arasındaki lüks parçalar, renklerin ve dokuların akışını bozmayacak şekilde yerleştirilmiş. Havada süzülüyormuş hissi veren merdiven evin girişinde sanat eserlerinden farksız bir duruş sergiliyor. Alwill Interiors ekibi orijinal yapıdaki merdiveni okyanus mavisi halıyla kaplayarak renklerini bahçedeki bitkilerden ve gökyüzünden alan üst kata çıkarıyor ev sahiplerini. Üst kattaki ana yatak odası alt kattaki okyanus mavisi ve ceviz tonlarıyla kontrast oluşturacak şekilde, oldukça hafif renklerle tanımlanmış. Yatak odasının renk tercihlerini bir buluta adım atmak olarak özetleyebiliriz, aynı şekilde banyolarda da benzer bir hafiflik söz konusu. İç mimarlar, iç ve dış mekânlar arasında sanki hiçbir sınır yokmuşçasına, harika bir geçirgenlik oluşturulmuş Tribute House’ta. Gündelik yaşamdaki ihtiyaçları karşılarken bu denli stil sahibi bir duruş sergilemek, hem dönem ruhunu yansıtmak hem de güncel ihtiyaçları karşılamak ve aynı zamanda bu denli şık olmak gerçekten de ustalık istiyor.

Pek çok anlamda orijinal yapının mimarı Geoge Reed’in tercihlerine saygı duyan Luigi Rosselli, ev sahiplerinin daha aydınlık, havadar ve açık bir alan taleplerini göz önünde bulundurarak evi yeniden planlarken, sadece şimdiki zamanın ihtiyaçlarına cevap vermekle kalmamış, geleceğe dair öngörülerde bulunarak tasarıma yön vermiş.

Salonun önündeki teras alanında içerideki mid-century modern çizgilerindeki mobilyalarla paslaşan dış mekân mobilyaları kullanılmış. Yana doğru açılan kapılarla iç ve dış mekânlar arasında transparan geçiş sağlanmış.
Kavisli tavan düzlemleri, düz cam hatları ve açılı zeminlerle planlanan salon, doğru açıların içine yerleştiren akışkan formlarla birlikte görsel şölen yaşatıyor. Organik hatlara sahip şömine salonun odak noktası olarak belirlenmiş. Oval halı ve yuvarlak formlu mobilyalar, okyanus mavisi, gri, pas ve bordo renklerde. Lindsay Adelman tasarımı duman rengi sarkıt, Noguchi’nin heykelsi lambaderi ve Guan Wei’nin eserleri salondaki tasarım harikalarından sadece bazıları.

BEYAZ ZEMİN VE DUVARIN FON OLARAK KULLANILDIĞI EVDE, SICAK TONLARDAKİ MOBİLYALARLA ZAMANSIZ BİR TARZ YARATILMIŞ.

EVİN GİRİŞ KATINDAKI BÜTÜN YAŞAM ALANLARI HAVUZUN DA OLDUĞU
BAHÇEYE AÇILIYOR.

Yemek odasının tavanında da tıpkı salonda olduğu gibi Lindsay Adelman tasarımı duman rengi sarkıt aydınlatma yer alıyor. Masanın arkasındaki eser Tim Maguire imzasını taşıyor.
Merdivende kullanılan okyanus mavisi halı Whitecliff Importa’tan seçilmiş. Merdivenin pirinç korkuluğu David Weeks apliklerle birlikte 1950’lere gönderme yapıyor. İç mekânlarda kaktüs, monstera deliciosa gibi bitkiler kullanılmış.
Ana yatak odasında mekâna özel üretilmiş mavi-yeşil tonlarında halı ve tekstiller tercih edilmiş. Banyoda Calacutta Vagli mermer kullanılmış. Aplikler Florian Schultz tasarımı.
Devasa muz ağaçları, bambular ve pek çok tropik bitki ile adeta cennetten bir köşe gibi olan bahçenin peyzaj tasarımı uzun yıllardır burada hayatına devam eden olgun ağaçların etrafında şekilleniyor. Şezlonglar Paola Lenti tasarımı.

Hazırlayan : ÇİĞDEM HASANOĞLU

Fotoğraf : PRUE RUSCOE

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR