”Benimle ilgili özel bir şey yok. Sabahtan geceye gün boyu resim yapan bir ressamım … Kim hakkımda bir şeyler bilmek isterse … dikkatlice resimlere bakmalı.” (Gustav Klimt)
Gustav Klimt’i özellikle The Kiss’i yaratan sanatçı olarak tanıyoruz. “The Kiss“ adlı eser için pek çok farklı yorum yapılsa da temel de öpücük ‘ sonsuz aşkı ‘ yansıtmaktadır. Kadın ve erkeğin farklı desenlerle ve renklerle anlatıldığı eser daha sonra Art Nouveau hareketinin belirleyici parçalarından biri olarak kabul edilmiştir. ”Tablo, henüz bitmemişken Avusturya hükümeti tarafından satın alınmıştır. The Kiss, Gustav Klimt’in itibarını akademik toplumda geri kazanmasına yardımcı olan en önemli eseridir.” Yaşadığı dönemde adını fazlaca duyuramamış olan sanatçının sonraki çağlarda ve günümüzde özellikle sanat tarihi, moda ve dekorasyon gibi alanlarda etkisini fazlaca görebiliyoruz. Duvar resimleri ve tablolarında görüldüğü gibi , Avusturyalı ressam Gustav Klimt sembolizm ve Art Nouveau akımlarından ciddi derecede etkilenmiştir.
Klimt’in eserlerinin ve tarzının moda tasarımı ile görsel sanatlar açısından sürekli bir esin kaynağı olacağı düşünülmektedir. Renkler ve tonlar tablo dışına çıkarak tüm alanı beslediğinde sanatın gücü ve besleyiciliği ön plana çıkar. Moda ve dekorasyondaki estetik kaygılar, sanatın etkisinin oldukça büyük olduğunu ve tüm alanların birbirini beslediğini kanıtlamaktadır. Klimt’in de benimsediği ‘insanın hoşuna giden ve ona keyif veren sanat’ düşüncesi ile moda -dekorasyon estetik anlayışı birlikte şekil alır. Böylece Modern Sanat’ın günümüz dünyasına yansımalarını moda ve dekorasyon tasarımları üzerinden görebiliriz. İşlevsel ve faydacı olan sanat, günümüze de ayak uydurarak estetik ve keyif veren sanat haline dönüşmüştür. Floral desenler, parlak dokular gerek kıyafetler de gerek kumaş ve dekoratif objelerde yer almaktadır.
