İtalya’ nın akıllarda unutulmaz bir yer edinmiş Toskana bölgesinde tarihi, rustik ve bir o kadar da renkli yaşam alanlarına muhteşem kırsal manzaraların eşlik ettiği evlerden ilham alıyoruz.
Üzüm bağlarıyla kaplı uçsuz bucaksız manzaralar, küçük tarihi kasabalar ve antika taş evler… İtalya’nın güneşi ile meşhur Toskana bölgesi, hem sunduğu yaşam stili hem de kartpostalı andıran doğa manzaralarıyla özellikle bahar aylarında birçok kişinin hayallerini süslüyor. İşte tam da bu yüzden dünyaca ünlü yayınevi Taschen’in “Living in Tuscany” kitabında sunduğu huzur veren, renkli ve ferah yaşam alanlarına seyahat ediyoruz bu ay. Barbara and René Stoeltie tarafından derlenen, İtalyan ve Akdeniz yaşam stilinin en güzel örneklerini okuyucuyla buluşturan kitap, tarihi ve modern olmasına karşın bölgenin kimliğini yansıtan evlerden ilham verici yaşam alanlarını sayfalarına taşıyor.
Kitaptaki gibi tenha, sakinlik vaat eden evler nesiller boyunca git gide kalabalıklaşan ve teknolojiyle çevrilen dünyamızın aranan kaçış noktalarını temsil etti. Bu da Avrupa’nın en sıcak ve çekici noktalarından biri olarak Toskana’yı kuşkusuz daha popüler bir hale getirdi. Toskana’da yaşamın dekorasyon açısından getirileri aslında sade, tarihi gündelik hayata dâhil eden, geleneksel ve doğal olanı benimseyen unsurlarla kitapta oldukça belirgin hale getirilmiş. Kitap, okuyucuları estetik ve işlevselliğin
bir arada, samimi bir atmosferde uyum yakaladığı masalsı iç mekânlarda gezintiye çıkarıyor. Lucca’dan Floransa’ya, Chianti’den Siena, San Vincenzo ve Sarteano’ya kadar uzanan, Avrupa’nın en güzel kırsal coğrafyalarından birinde yer alan, güneş ışınlarıyla sarılı tarihi evlerin her biri için, yalnızca sakin güzelliklerini değil aynı zamanda içinde yaşayanların gündelik hayatlarından daha samimi anlarını da yakalayan, şaşırtıcı ve çarpıcı bir fotoğrafçılık yer alıyor kitapta. Tarihi bir evin taş duvarlarla çevrili odalarından birinde yapılan sabah yogası, taze domateslerden yapılmış kavanozlar dolusu salçalar okuyucu için sağlıklı bir yaşam stilinin habercisi olurken, roman yazarı Francesca Duranti’nin tarihi 16. yüzyıla uzanan evi Villa Rossi, yazarın çocukluk yıllarını geçirdiği eve dair samimi bir gözlem sunuyor. Güneşin batışının dünyadaki en büyülü manzaralarından birini sunmasıyla bilinen bölgenin açık hava teras ve balkonları ise kitaptaki başka bir keyif unsuru olarak karşımıza çıkıyor,bahar ve yaz aylarında açık havada geçirilebilecek uzun akşam yemeklerinin, derin sohbetlerin hayaline götürüyor. Chianti’de yer alan Villa Belsedere’nin bakır mutfak eşyaları ile kaplı mutfağı ise İtalyan kırsalının geleneksel özelliklerine atıfta bulunuyor adeta. Mimar Roberto Budini Gattai’nin mütevazı bir şarap
üreticisinin evini David Hockney’e atıfta bulunarak yeniden tasarladığı evin Kaliforniya tarzı havuzunda buluyoruz kendimizi kitapta. Ancak aynı zamanda Michelangelo’nun ayak izlerini, dik Arezzo yamaçlarında bulunan ortaçağdan kalma inziva noktası Eremo Santa Maria Maddalena’ya kadar takip edebileceğimiz bir gezide veya efsaneye göre 14. yüzyılda Dante sürgündeyken eşinin sığındığı söylenen Villa Villoresi’nin fayanslı yatak odalarında dinlenebileceğimiz bir serüven de gizemli bir yolculuk yapıyoruz zamanda. Özenle derlenerek seçilen koleksiyon, kişisel olarak,
bu evlere davet edilmişsiniz hissini veriyor. Çağdaş mimari ve geleneksel işçilik, minimal çanak ve çömlek eserlerinin karşısında, Toskana’nın tüm doğal tonlarını ve derin dokularını keşfediyoruz.
Hazırlayan : MERGİM ÖZDAMAR