Ana SayfaDekorasyonEL BECERİSİ VE TASARIM ARASINDAKİ AYRILMAZ BİRLİKTELİK

EL BECERİSİ VE TASARIM ARASINDAKİ AYRILMAZ BİRLİKTELİK

Efsanevi lüks modaevi Louis Vuitton, Objets Nomades & Les Petites Nomades yeni koleksiyonları için dünyanın en saygın tasarımcılarıyla iş birliği yaptı. Her obje, kendi tasarımcısı ile Louis Vuitton’un yetenekli zanaatkârlarının buluşmasından doğan yaratıcı bir yorumlama.

Louis Vuitton’un el becerisi ile tasarım arasındaki ayrılmaz birlikteliği kutlamak için seyahat temasından ilham alan objelerden oluşturduğu Objets Nomades koleksiyonu ilk olarak 2012’de tanıtılmıştı. Dünyaca ünlü modaevinin çizgisiyle uyum yakalayan parçalardan meydana gelen koleksiyon, dekorasyon ve tasarım dünyasının merakla beklediği bir proje haline geldi. Bu yıl 23-31 Mart tarihleri arasında Hong Kong’da tanıtılan koleksiyona her biri yüksek kaliteli malzemelerle yapılan, orijinal ve sınırlı sayıda olarak üretilen yeni tasarımlar eklendi. Seyahat ruhuna dayanan
bir felsefeye sahip olan modaevinin, koleksiyona yapılan en son eklemeleri sergilemek için Hong Kong’u seçmiş olması çok da şaşırtıcı değil. Birçok seyahat tutkununun yanı sıra, sanat ve tasarım meraklısının inceleme fırsatı yakaladığı özel koleksiyon, etkileyici ve sinematik iç mekânlarıyla tanınan Joyce Wang Studio tarafından özel olarak oluşturulan ve en az tasarımlar kadar ince detaylara sahip, özenle hazırlanmış bir ortamda sergilendi. Portallar ve duyusal uyaranlarla dolu avangart ve hayal gücüne ilham veren kurulum, ziyaretçileri hayal kırıklığına uğratmadı.

Atelier Biagetti, Zanelatto Bortotto, India Mahdavi, Tokujin Yoshioka, Marcel Wanders, Raw Edges, Atelier Oi ve Shigeru Ban gibi uluslararası tasarım dünyasının önde gelen isimleri, ikonik markanın Objets Nomades koleksiyonunda bu sene göze çarpan isimler arasında yer aldı. Louis Vuitton’un muhteşem el işçiliğiyle yaratılan ve markanın DNA’sını oluşturan seyahat kültürüne atıfta bulunan koleksiyona eklenen son parçaların her biri tasarım vazolara kadar pek çok ürünün yer aldığı Objets Nomades’de bir araya gelen tasarımcılar ve Louis Vuitton’un yaratıcı zanaatkârlarının ortaya çıkardığı parçaların her biri seyahat konusundaki hayallere dair izler taşıyor.

Objelerin ortak değerleri ise iyi malzemeye ve güzelliğe duyulan aşk, formların sunduğu imkânlar, dikkatlice çözümlenmiş proporsiyonlar, titiz el işçiliği ve detaylara gösterilen özen. Koleksiyona yeni katılan parçalarda da bu değerleri yakından görme fırsatı buluyoruz. Sınırlı sayıda üretilen objeler ve deneysel prototiplerden oluşan parçalar, Fransız kâşif Pierre Savorgnan de Brazza için Louis Vuitton’un 1874 yılında ürettiği ikonik portatif yatak gibi geçmişte marka için sipariş edilen ve seyahatten ilham alan parçaların çağdaş yorumları olarak öne çıkıyor. Tropikal bir çiçekten ilham alan Campana Brothers’ın neşeli koltuğu, Atelier Oï’nin deri kemerlerden yarattığı masası, Marcel Wanders’in Murano camından yapılan vazosu, Venedik ışıklarından esinlenen aydınlatması ve kırmızı Louis Vuitton derisiyle kaplanmış Diamond koltuğu, renkler konusunda uzman India Mahdavi’nin nazar boncuğundan ilham alarak yarattığı kahve sehpasına benzeyen tepsi tasarımı dâhil olmak üzere, seyahate atıfta bulunan objelerin tümü koleksiyona renk katıyor. Louis Vuitton, Objets Nomades ile ziyaretçilere modaevinin el işçiliğine ve yaratıcılığına olan düşkünlüğünü bir kez daha hatırlattı. Aynı zamanda içimizdeki gezgini uyandıran bu koleksiyona önümüzdeki dönemde hangi tasarım ve tasarımcıların dâhil olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz.

ZANELLATTO/BORTOTTO


Bir renk ve zanaat birlikteliği sunan Zanellato / Bortotto ikilisinin hipnotik Mandala tasarımı, Louis Vuitton Monogram’ının klasik çiçek şekli ve tefekkür geometrik mandalaların ışıltılı güzelliğinden esinlendi.

Louis Vuitton, Hong Kong’da hem yeni hem de eski Objets Nomades
parçalarını içeren retrospektif bir sunuma ev sahipliği yaptı. Bu ay ise sıra Milano’da.

RAW EDGES


Ödüllü tasarım ikilisi Raw Edges, Hong Kong’da en son Objet Nomades ürününü sundu: kendine hayran bırakan, renkli desenli ve neşeli Dolls koltuk. Bu ay Milano’daki Fuorisalone’de uluslararası basına açıklanmadan önce sergilenen tasarım, parlak renkleri, çarpıcı şekli ve özelleştirilebilirliği sayesinde Louis Vuitton’un avandgart felsefesiyle ikilinin katlanabilir olana tutkusunu birleştiriyor. Kumaş veya deri ile kaplı tabanların hepsi farklı kültürlerden ve dünya çapındaki el sanatlarından esinlenilen kabuk ve oturma elemanlarıyla dolu bir taban, deniz kabuğu ve koltuk kısmından oluşan tasarım, “çılgınca giydirilmiş bir aile” olarak nitelendiriliyor. Koltuk, Louis Vuitton’un, 160 yılı aşkın bir süredir müşterileri için kişiselleştirdiği klasik bavullarının görkemli geleneğinde özelleştirilebiliyor.

TOKUJIN YOSHIOKA


Modaevinin efsanevi monogram desenindeki çiçeğinden esinlenen Tokujin Yoshioka’nın “Blossom” vazosu, İtalya’nın Murano kentindeki usta cam üfleyicileri tarafından yapılan el yapımı kaliteli camdan üretilmiş ince bir tasarım. Nesnenin eğrili yapısı, güçlü, ikonik ve sembolik bir mesaj oluşturmak için şeffaflık ve yansımalarla oynuyor. Vazonun şeffaf veya siyah alternatifleri mevcut.

ATELIER BIAGETTI


Koleksiyona ilk kez katılan Atelier Biagetti, neredeyse tamamen farklı bir boyuttan bir nesne yaratmak için, insan davranışı ve duygusallığı konusundaki kararlılığını modaevinin kimliği haline gelen seyahat ve ulaşım öncülüğü için ortadan kaldırdı ve tamamen farklı bir boyuta ulaştığı Anemona Masası ile çıktı ziyaretçilerin karşısına. Tasarımcı Alberto Biagetti ve sanatçı Laura Baldassari’nin hem memleketleri Ravenna kenti yakınlarındaki Adriyatik Denizi’ne hem de Milano’daki La Scala’da kostümlerin özgür tasarımlarına saygı duyuyor. Masanın tasarımında etrafında 12 kişinin toplanabileceği eğilimli bir cam, dış kısmı yumuşak bej deri ve iç kısmı koyu mavi Louis Vuitton cila ile kaplanmış dalgalı bir taban bulunuyor.

ATELIER OI


Atelier Oï’nin yeni objeleri de koleksiyonda dikkat çekenler arasındaydı. İsveçli tasarım üçlüsünün modernite ve disipline olan bağlılığı ustalıkla Louis Vuitton’un tarihi ve sanatsallığı ile eşleştirmesi, yeni olasılıkların aynı Serpentine Masa’da görüldüğü gibi sınırsız hale gelebildiğinin en iyi göstergesi. Hassas bir ağırlık ve gerginlik dengesi ile tasarlanan masa, eğimli bir camın altında mavi Louis Vuitton deri ile sıkıca sarılmış, çapraz Amerikan ceviz ayakları ile zıtlık oluşturuyor.

CAMPANA BROTHERS


Eksantrik ve harika bir tropik çiçekten ilhamını alan ve tasarımı Campana Brothers’a ait olan Bulbo isimli koltuk, sahibini sevecen bir kucaklamayla karşılıyor. Koltuğun katmanlı dış kısımdaki yapraklarının her biri şık Louis Vuitton derisi ile, içteki kısımlar ise mutlak konfor için sıcaklık veren bir kumaş ile kaplandı. Bulbo’da uzanmak ya da kıvrılmak, bir kişi için cömert ve ferah, çiftler için rahat ve sevgi dolu hissettiren bir cenneti keşfetmek olarak nitelendiriliyor.

SHIGERU BAN

Objet Nomades koleksiyonunun bu ay Fuorisalone Milano’da Palazzo Serbelloni’de sergilenecek ayağında Louis Vuitton’un yakın iş birlikçilerinden Japon mimar Shigeru Ban, geri dönüşümlü kağıt ve kartondan yapılmış çalışmalarının bir yansıması olan “Paper Temporary” adlı eserini sunacak.

MARCEL WANDERS


Marcel Wanders Objets Nomades’de üç farklı tasarımıyla yer aldı. Diamond Sofa, koltuk kılıflarını tutan güzel yuvarlak kafesler oluşturmak için kemerli kavisli kül ahşap çıtalar kullanılarak yenilikçi bir şekilde inşa edildi. Kırmızı Louis Vuitton deri ile kaplanan davetkâr koltuk tasarımı, ev konforunu sunuyor adeta. El yapımı kırmızı Murano camı kullanılarak yapılan Diamond vazo tasarımı ise dokunmuş deri kayışları ile zarif bir obje olarak ziyaretçilerle buluştu. Wanders’in üçüncü tasarımı geleneksel Venedik ışıklarının çağdaş bir yeniden yorumlaması olarak yer aldı bu yılki koleksiyonda. Deri kayışlar ve pirinç saplar ile çevrili, üflemeli cama ve modaevinin Monogram desenindeki çiçeksi desene sahip aydınlatma, Wanders’in diğer tasarımlarına eşlik eden bir sunum.

INDIA MAHDAVI


India Mahdavi’nin “Talisman” tepsisi, tasarımcının aynı isimli sehpasından esinleniyor. Mahdavi dikkat çekici nazar boncuğu tasarımını öne çıkarırken, kendine özgü siyah, mavi ve yeşil renk düzeniyle egzotik bir kimlik yaratıyor.

Hazırlayan: MERGİM ÖZDAMAR

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR