19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sosyal, ekonomik ve fiziksel anlamda çok boyutlu bir dönüşüm geçiren Pera’ya kapsamlı bir bakış niteliğindeki “Aralıktan Bakmak: Meşrutiyet Caddesi’nden Bir Kesit” sergisi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Bugün Pera Müzesi olarak kullanılan Bristol Oteli’nin sanal gerçeklik teknolojisiyle deneyimlenmesini sağlayan VR projesi ise bu tarih yolculuğunun heyecan verici durakları arasında yer alıyor.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün “Aralıktan Bakmak” sergisi,kentin geçirdiği değişim ve dönüşümün en belirgin yaşandığı bölgelerden biri olan Pera’yı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi binaları arasındaki kesitin ürettiği referanslar üzerinden okumaya imkân tanıyor. Küratörlüğünü ve sergi tasarımını Atölye Mil’in, VR tasarım ve geliştirmesini APOLLO’nun üstlendiği sergi, başta İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivi olmak üzere, İBB Atatürk Kitaplığı, Salt Araştırma, Pera Palas, Büyük Londra Oteli, Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı, Harvard Üniversitesi Kütüphanesi, Yapı Kredi Bankası ve özel arşivlerden derlenen fotoğraf, belge, harita ve obje gibi malzemeleri bir araya getiriyor. Sergide Tepebaşı’nın henüz bir mezarlık olduğu zamanları belgeleyen erken 19. yüzyıl gravürlerine, şehrin gece hayatının merkezi olduğu 1960’lı yıllarda açılan Playboy Club’ın eğlenceli fotoğrafları eşlik ediyor. Sergi aynı zamanda, bugün Pera Müzesi olarak kullanılan eski Bristol Oteli’ni sanal gerçeklik teknolojileri aracılığıyla içindeymişçesine deneyimleme imkânı sunuyor. Ziyaretçileri, Pera Müzesi binasının çok katmanlı geçmişinde yüz yıllık bir yolculuğa çıkartan bu benzersiz mekân deneyimi, Bristol Oteli’ne ait teknik çizimler ve aynı dönem otellerinde kullanılmış mimari üslupları, mobilyaları ve objeleri referans alıyor. Sanal ortamda tüm form, malzeme, renk ve doku ögeleriyle yeniden yaratılan oteldeki tur, lobide başlıyor. Tur kapsamında, içerisinde tarihi piyanoya ev sahipliği yapan dinlenme odasını, dönemin birçok detayını barındıran yemek salonu ve 19. yüzyıl sonundaki konfor beklentilerine göre tasarlanmış otel odasını gezebilen ziyaretçiler, otel duvarlarında da Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri izleme fırsatı buluyor.
Bir semtin dönüşümüne ‘aralıktan’ bakış
19. yüzyıl, modernleşme ile birlikte ekonomik, sosyal ve fiziksel dönüşümlerin yaşandığı, gündelik hayatın ve mekânların birbirini yeniden inşa ettiği, kent sakinlerinin de bu dönüşüme ayak uydurduğu bir dönemi teşkil eder. Uluslararası ulaşım ağındaki gelişmeler, kente gelen yabancıların alışkanlıklarına uygun konaklama, alışveriş ve eğlence talepleri, yeni mekânların doğuşuna etki ederken, ithalatın artması tüketici kalıplarının yönünü değiştirir. Bu durum, İstanbul’un ve özellikle de Pera semtinin, çok boyutlu bir değişimden geçmesini sağlar. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Pera, çeşitli eğlence, dinlence ve seyir mekânları ile kendine özgü bir karakter kazanır. Şehrin sosyal yaşantısının bir parçası haline gelen pasajları, mağazaları ve otelleri ile, yerel ve uluslararası pek çok aktörün buluştuğu semtin kazandığı karakter, sonraki yüzyılda nüfus yapısındaki dramatik değişimden etkilenmiş olsa da, bölgenin dönüşümü için belirleyici olmaya devam eder.
Rossolimo Apartmanı’ndan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ne, Bristol Oteli’nden Pera Müzesi’ne!
Mimar Guglielmo Semprini tarafından 1900’lerin başında yapılan Rossolimo Apartmanı’nın Meşrutiyet Caddesi’ne bakan ön cephesi, barındırdığı neoklasik mimari detayları ve süslemeleriyle dönemin iyi bir örneğini teşkil eder. Yıllarca konut olarak kullanıldıktan sonra, mimar Sinan Genim tarafından yenilenen Rossolimo Apartmanı, 2007 yılında, Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü olarak hizmete açılır. Mimar Achille Manoussos’un tasarladığı ve 1893 yılında tamamlanan Bristol Oteli ise, şehrin önemli otellerinden biri olarak, 1980’li yılların başına kadar üst düzey yabancı konukları misafir eder. Daha sonra Esbank Genel Müdürlüğü olarak kullanılmak üzere satılan bina, mimar Doğan Hasol tarafından yenilenir. Bu yenilenme sürecinde otel ile hemen yanındaki beş katlı konut binasının Meşrutiyet Caddesi’ne bakan cepheleri korunur ve iki parsel birleştirilir. Önce Bristol Oteli, sonra Esbank ve kısa bir süre Etibank olarak 2002’ye kadar hizmet veren bina, Manoussos’un orijinal cephesi ve Hasol’un birleştirdiği parseller korunarak, mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje doğrultusunda çağdaş ve donanımlı bir müze olarak yeniden tasarlanır. 2005’te Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi olarak hizmete açılır.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi’nin bulunduğu tarihi yapılar arasındaki bölgeyi odağına koyan sergi,Rossolimo Apartmanı’ndan Büyük Londra Oteli’ne, Pera Palas’tan Odakule’ye, Bristol Oteli’nden Tepebaşı Tiyatrosu’na kadar pek çok tarihi yapıyı mercek altına alırken, 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıl sonuna doğru uzanan bir döneme ait fotoğraf ve belgelerle bölgenin çok katmanlı kimliğini gözler önüne seriyor.“