Londra merkezli dekorasyon üstadları Paolo Moschino ve Philip Vergeylen’in derlediği ”Signature Spaces : Well Travelled Interiors” başlıklı kitap ikilinin şimdiye kadarki ihitişamlı tasarım projeleri ve ilham kaynaklarını en iyi şekilde gözler önüne seriyor.
Dekorasyon dünyasının ikonik isimleri Paolo Moschino ve Philip Vergeylen aslında mimari eğitim almamış. İtalyan kökenli olan Paolo, Floransa’da siyasi bilimler okuduktan sonra Londra’ya taşınmış ve 23 yaşında, daha sonradan satın alacağı dekorasyon dükkânında çalışmaya başlamış. Belçika doğumlu Philip ise ebeveynlerinin kendisinden yalnızca şu üç meslekten birini seçmesini istediğini söylüyor; doktor, bankacı, avukat. Nihayetinde ikiliyi bir araya getiren dekorasyon, tasarım tutkusu ve yaratıcılık yıllarca yer aldıkları dekorasyon projelerinin arkasındaki ilham kaynakları ile beraber “Signature Spaces: Well Travelled Interiors” isimli kitapta somut bir şekilde ifade edilmiş. Kitap sizi Moschino ve Vergeylen’in dünyasında görsel bir yolculuğa çıkarıyor. Yüzlerce çarpıcı fotoğraf ile ilüstre edilen kitap, dünyanın dört bir yanından gelen projeleri, aynı zamanda estetik arayışlarında ilham kaynağı olmaya devam eden insan ve mekânların resimlerini ve sözlerini ortaya koyuyor. Kitap, ikilinin projelerinden resimlerin yanı sıra, dünyayı dolaşırken ilham aldıkları ve daha sonra çeşitli tasarımlara ya da kumaş koleksiyonlarına yansıyan fotoğrafların dağınık hallerini de içeriyor.
Bu kolajlar, ilginç dokular, renk kombinasyonları, nesneler, alçı işleri, desenler, insanlar ve mimarinin bir karışımı niteliğinde. Kitabın önsözünü yazan Min Hogg bunu şöyle açıklıyor: “Böylece, Napoli’deki Gesu Nuovo Kilisesi’nin duvarlarında görülen üç boyutlu bir taş cephenin daha sonra bir konağın merdiven boşluğundaki duvarlarını kaplayacak ahşap bir panelde yeniden yorumlanmasıyla karşılaşabilir, Roma’nın Tiber Nehri’nin kıvrımlı çizgisini, bir İtalyan müşterinin gömme dolap kapılarına dolanan yükseltilmiş bir kalıplama olarak bulabilir veya Paris’te Madeleine Castaign tasarımı bir odadan alçıyla işlenmiş geometrik oyma desenin bir banyo için boya ile yeniden yaratıldığına şahit olabiliriz.” Seçilen evlerin görselleri aynı zamanda spesifik bir stil anlayışının benimsenmediğini ortaya koyuyor. “Eğer siz bir eve girip, ‘burayı kesin Philip ve Paolo tasarlamış’ derseniz bu bizim için başarısızlık demektir. Bizim için önemli olan, müşterilerimizi gerçekten anlamak ve bize güvenmeleri. Onlarla, konuşarak, planlayarak, alışveriş yaparak çok zaman geçiriyoruz” sözleriyle anlatıyor ikili orijinal tarzını.
Moschino ve Vergeylen’in kitap boyunca uzun bir yazı yerine, geçmişten veya günümüzden birçok ünlünün veya artistik figürlerin söylediği, ikilinin kendi kimlikleri ve görüşleriyle örtüşen nükteli sözlere yer vermeyi tercih etmesi de orijinal bir yol izlemelerinin başka bir örneği. Jean Cocteau’nun “Stil,karmaşık şeyler söylemenin basit bir yoludur” sözü gibi. Evler sakinlerinin zevkleri ve tasarım erbabı ikilinin vizyonu ile birleşiyor kitapta. Moschino ve Vergeylen her konuda oldukça net aslında: “Bir şeyi ya çok severiz, ya da nefret ederiz.” Ancak bu onlardan farklı bir fikre sahip olamayacağınız anlamına gelmiyor. “Önemli olan neyi sevip sevmediğinizi söyleyebilecek cesaretinizin olmasıdır. Eğer risk almaktan emin değilseniz, bir şeyler yarım kalacaktır. Her zaman iç sesinizi dinleyip onunla ilerlemelisiniz.”
Çift sadece elit bir müşteri kitlesi için ilham verici evler yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda “Paolo Moschino for Nicholas Haslam” ismi altında kendi mobilya, aydınlatma, tekstil ve aksesuarlarını da tasarlıyor. Bunlar kitapta yer alan ve İngiliz kırsalından İyonya Adaları’na kadar uzanan evlerin yatak odaları, çalışma odaları, salon ve banyolarına kadar çeşitli iç mekânlarında kendini gösteriyor. Geleneksel ihtişam anlayışını beklenmedik detaylarla harmanlayan tasarım ekibinin kitabı ilham veren ayrıntılar ve stil ikonlarının portreleriyle, olağanüstü bir dekorasyon sunumu.
Hazırlayan : MERGİM ÖZDAMAR