İç mimarlar Ayşe Demir ve Aylin Sözer tarafından kurulan Canto 21 Mimarlık, heykeller, yağlı boya tablolar ve özel yapım mobilyalar dâhil olmak üzere iç mekânlar için yaratıcı çalışmalar sunuyor.
Canto 21 Mimarlık, on yılı aşkın süredir çok yakın arkadaş olan kurucularının üniversite yıllarından beri hayal ettikleri bir ortaklıkmış. Ayşe Demir ve Aylin Sözer, üniversitede iç mimarlık okuduktan sonra yurt dışı eğitimleri ve Türkiye’nin önde gelen mimarlık ofislerinde deneyimlerini pekiştirdikten sonra 2015’te bir araya gelmeye karar vermişler. Şimdilerde ise ikiliyi iç mekânlarda yarattıkları çarpıcı ve yaratıcı tasarımlarından tanıyoruz.
Sanatın her dalından çok etkilendiklerini söyleyerek başlıyor ikili sözlerine. Benimsedikleri felsefe şiirsel bir duruş sergileyen mekânlar ve ürünler tasarlamak. Mimari tasarım ve sanatın birbiri olmadan hayatta kalamayacağına inanıyorlar. Ayrıca tasarım sürecinde mekânların insanlara hissettirdikleri ve üzerlerinde bıraktıkları etkileri çok önemsediklerinin altını çiziyorlar. “Bu yüzden yarattığımız mekânlara kendi ruhlarını katmaya özen gösteriyoruz.”
Tasarladıkları ürünler için de aynı şey geçerli. “İşlerimizde;asırlık bir tablodan, geçen ay izlediğimiz performans sanatçısına, dinlediğimiz müziğe kadar hepsinden parçalar var diyebiliriz.” Canto 21’e bütünsel olarak bakınca nasıl bir stil önerisinde bulunduğunu sorduğumuzda ise “Daha öznel mekân ve ürünler tasarladığımızı görebilirsiniz. Kendine has duruşları olan, emeğin ve işçiliğin ön planda olduğu işler çıkarıyoruz” diyor tasarımcı ikili.
Parlak yüzeylerin, farklı dokular ve mermer gibi materyallerle kullanıldığı tasarımlar Canto 21’in kendine has karakterini vurguluyor, estetik ve işlevselliği tutarlı bir boyutta bir arada kullanmanın şart olduğunu dile getiriyor. “Mobilya tasarımında estetik veya işlevsellik birbirinin önüne geçtiği an bütün dengenin kaybolduğu düşünüyoruz. İlk göze çarpan estetiği de, işlevi de olabilir ancak kullanıma geçtiğinizde ikisinin eşdeğer olması gerekiyor. Aksi takdirde, ya heykel ya da seri üretim bir mobilya satın almış olursunuz.” Üretim aşamasında kendileri bizzat yer almaya özen gösteriyorlar.
“Koleksiyon ürünlerimizin de her birini tasarlayıp, iki ortak kendimiz heykel halinde çalışıp, döküm yaptırarak parçaları birleştirerek oluşturuyoruz.” Toprak tonları ve monokrom renklerin hâkim olduğu showroom’da yer alan tasarımların hepsi kendine has bir karaktere sahip olmasına karşın, birbiriyle şık bir uyum yakalayacak şekilde, sanatsal bir gözle yerleştirilmiş.
“Canto 21’i biz yarattığımız için kendimize tamamen ‘biz’ olabileceğimiz alanı sağladık,”sözleriyle anlatıyor mimar ikili showroomlarının konseptini.Dekoratif olarak antika parçalar, heykeller, tablolar kısacası hikâyesi olan her şey kendileri için bir ilham kaynağının yanı sıra vazgeçilmez olanı yansıtıyor. Demir ve Sözer’in meslekleriyle ilgili en sevdiği şey bir projenin sonunda çok büyük emek ve uğraşların sonucunu canlı görmekmiş. İlk günden beri hedefleri arasında yurt dışına açılmak var.Bu aydan itibaren Londra Chelsea’de yer alan bir tasarım mağazasıyla ortaklıklarının başlayacağnı söylüyor ikili. Gerek tasarımlarıyla, gerek mimari danışmanlıklarıyla sanatsal bir duruş sergileyen Canto 21, mekânlarında zamansız ve çarpıcı bir atmosfer arayanlar için ideal.
Hazırlayan : MERGİM ÖZDAMAR