Avrupa tasarımını rustik Batı Amerika ruhuyla harmanlayarak dekore edilen ilham verici Caldera House’u keşfe çıkıyoruz.
Batı Amerika’yı deneyimleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri olan Jackson Hole, Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzey batısında yer alan Wyoming Eyaleti’nin Teton Sıradağları eteklerinde bulunan bir vadi. Wyoming’in ünlü Grand Teton National Park’ına arabayla birkaç dakika mesafede masalsı bir konumda yer alan Caldera House ise bölgenin olağanüstü doğal güzelliğini yansıtan ve misafirlerine sıcak bir konukseverlik deneyimi sağlayan en yeni üyesi. Cennet gibi huzurlu Teton Village’ın kalbinde, Jackson Hole Mountain Resort’un bir kaç adım ötesinde yer alan Caldera House, gözlerden uzak, müstakil bir ev mahremiyetine sahip olmasına rağmen beş yıldızlı bir otelin imkânlarını sunuyor.
Lüks süitlerden oluşan görkemli alpine kulübü Caldera House’un lüks ve modern bir dağ evi olması için milyarder Wesley Edens ve müşterek malikleri Michael Novagratz, David Barry ve Randal Nardone, modern Avrupalı tasarımını Batı Amerikan ruhu ile harmanlamış, ortaya muhteşem bir şaheser çıkmasına ön ayak olmuş. Yeni açılan ve hazırlık safhası altı seneyi, toplam maliyeti ise yüz milyon doları bulan Caldera House, muhteşem odaları ve üyeler kulübüyle rüya gibi bir kayak merkezi için gerekli tüm ihtiyaçları karşılıyor. 465 metrekarelik dört yatak odalı dört süit ile 140 metrekarelik iki yatak odalı diğer dört süitin tümünde hâkim olan sıcak ve davetkâr mimari, iki ödüllü tasarım firmasının iş birliği sonucu ortaya çıkmış. Los Angeles merkezli Commune ve yerel tasarım stüdyosu Carney Logan Burke. Bu iki isim birlikte çalışarak rezidansı alışılagelmiş kovboy kültür motifleri yerine Jackson Hole’un kayak mirasından ilham alarak tasarlamış, sunulanları her şey dahil tek bir durakta deneyimleyebilmeniz için mükemmel bir uğrak mekân haline getirmiş.
Modern tasarımlı bu gösterişli dağ rezidansının bütün yaşam alanları; özel yapım mobilyalar, geniş salonlar ve yatak odalarını dolduran özenle temin edilmiş vurgu parçalarla, oldukça göz alıcı. Batı Amerika’nın topraksı koyu sarı, kahverengi ve yumuşak kestane renk tonlarının kullanımı mekânlarda sade, rustik bir kulübe görünümü yaratıyor. Ralph Lauren dokumalar, Axel Vervoordt ve John Pawson tasarımı mobilyalar, Boffi marka mutfaklar, balkonlardaki barbekü ve ateş çukurları ile kendinizi evinizde hissetmenizi sağlayan küçük ancak etkisi büyük dokunuşlar olarak göze çarpıyor. Her bir alanın yerden tavana kadar uzanan pencerelerinden dağların her daim görünürde olması ise huzur verici detaylar arasında. Odaların müstakil açık balkonları, kayak yaptığınız bir günün sonunda rahatlayabileceğiniz ve doğa harikasının keyfini çıkarmaya devam edebileceğiniz ideal bir konumda. Müthiş dış mekânları ve tasarımının yarattığı atmosfer ile Caldera House sıcak, rahat ve davetkâr bir rezidans. Üstelik bu yalın ve şık rezidansta doğanın keyfini yıl boyunca çıkarabilmek mümkün.
Caldera House yalnızca konaklanacak bir yer değil, aynı zamanda üst düzey restoranlar, barlar ve doğa sporları tutkunları için de unutulmayacak bir deneyim. Teton Village’da, dilediğiniz anda kayağa çıkmak için ideal bir konumda yer alan rezidansta, kayak için dağ yamacına kolayca ulaşmanızı sağlayan bir vale servisinin yanı sıra, şehir merkezinde boş park yeri bulmanın mümkün olmadığı zamanlar için bir de vale park hizmeti gibi ekstralar da mevcut. Jackson Hole’un ünlü kırmızı teleferiğine binmeden önce yerleşkede yer alan kayak mağazası Mudroom’a mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
Dönüşte ihtişamlı dağ hayallerinizi gerçekleştirmek için sizi gastronomi harikası tatlar bekliyor olacak. Şu bir gerçek ki, bunlar her damak zevkini tatmin edecek düzeyde. Birinci sınıf kalitede bir İtalyan yemeği için Şef Paulie O’Connor yönetimindeki Old Yellowstone Garage’ı tercih edebilirsiniz. Burası kayak sonrası kalabalık barı ile de bölgenin oldukça popüler bir noktası. Caldera House’un dağ manzaralı açık terası ve ‘Members Lounge’ ise günün herhangi bir saatinde veya kayak sonrası kokteyl içmek ve sosyalleşmek için ideal bir yer. Kayak yapmaya gitmeden çabucak bir şeyler yemek isterseniz, rahat ve hafif yemekleri ile Southcable Cafe’yi tercih edebilirsiniz. Bunlara ek olarak, ‘The Caldera House Spa & Athletic Club’daki peloton bisikletler, yoga köşesi, ısıtmalı bir sonsuzluk havuzu veya sauna da her daim hizmetinizde. Burada uygulanan Circ Cell Skincare tarafından özel olarak tasarlanan ‘Signature Caldera House Facial’ yüz bakımını da mutlaka denemenizi öneririm.
Hazırlayan EMİNE GÜREL