Emirgan’daki bu ikinci derece tarihi müstakil yapı, Sanayi 313’ün kurucusu Enis Karavil tarafından yenilendi ve tasarlandı. Her köşesi seyirlik bir manzara gibi olan bu ev, eski ve yeninin dengeli birlikteliğine övgü niteliğinde.
Boğazın en güzel köylerinden birinde, Emirgan’dayız. Denize sırtımızı verip yeşillikler içindeki sessiz sokaklardan yukarıya doğru biraz yürüyüp mahallenin kedilerine selam verdikten sonra sokağa açılan bir kapıdan içeriye giriyoruz. Enis Karavil sanat eserlerinin sergilendiği giriş hölünde karşılıyor bizi. Evin geri kalanının da en az karşılama bölümündeki kadar çarpıcı olacağını düşünerek heyecanlanıyoruz. Giriş katını gezerken heyecanımızın seviyesi yükseliyor. Sayfaları çevirdikçe diğer bölümleri gezerken yaşadığımız heyecanı siz de hissedeceksiniz çünkü bir çiftin en az kendileri kadar tatlı köpekleri ile paylaştığı bu evin her köşesi özenle kurgulanmış. Toplam 270 metrekarelik bir yaşam alanına sahip olan 4 katlı bu yapı ikinci derece bir tarihi eserin 4 ay gibi kısa bir sürede tamamen yenilenmesi ile dekore edilmesi sonucu oluşmuş. Evin giriş katında salon, antre, yemek bölümünü de içeren mutfak, misafir banyosu ile adeta bir galeri olarak tasarlanan giriş holü yer alıyor. Mutfaktan bir kat aşağıda kalan arka bahçeye inen merdivenler var. Bahçeden düz bir girişi bulunan bodrum katında, bilardo ve televizyonun yer aldığı gündelik bir alan yer alıyor. Evin bodrum katı betonarme, diğer katları ise ahşap konstrüksiyon olarak inşa edilmiş. “Evin orijinal projesini baz alarak güncellediğimiz bu ev, tipik dokusu ile bizi sade dokunuşlar yapmaya yöneltti. Dış cephede ciddi tadilat çalışmaları yaptık. Evin orijinal ahşap zemini korunarak elden geçirildi. Giriş ve bahçe katı zemini aslına sadık kalınarak mermer ile kaplandı. Tesisat ve elektrik projeleri yeniden çizildi ve günümüzün teknolojisine göre güncellendi” diyor Enis Karavil. Evin giriş birinci katında ana salon, yatak odası ve ofis bölümü yer alıyor. En üst katta ise misafir odası yer alıyor. Evin tasarımını yaparken nasıl bir felsefeden yola çıktığını soruyoruz Enis Karavil’e. Cevabı, “Bu evin stilinin, yaşanmışlığı yansıttığını düşünüyorum” oluyor. Evin toplam metrekaresi dört kata bölünmüş. Mimari doku gereği katların odalardan oluşuyor olmasından ötürü proje aşamasında Enis Karavil’i her zamankinden çok düşündüren şey, evin doğru sirkülasyonunu bulmak olmuş. “Projede benim için başlangıç noktası aydınlatmalar oldu” diyor Karavil ve ekliyor: “Aydınlatma tercihlerini renkler ve materyaller izledi. Evin genel karakterinin baskın olması ve ev sahiplerinin sadelik arzusu renk seçiminde beni beyaza ve natürel renklere yöneltti. Beyazla her zaman şahane bir kontrast olan siyah da beraberinde geldi.” Evin dekorasyon süreci, ev sahiplerinin Sanayi 313’e olan güveni sayesinde nokta atışları ile tamamlanmış. Dekorasyon sürecinde zamansız kalabilecek olan tasarımlar kullanılmış. Koyu zemin ile duvarların yarattığı kontrast, üzerine yerleştirilen tasarımların ve sanat eserlerini daha çekici bir hale getiriyor. Eski ve yeninin birlikteliğinden oluşan kurguda büyük parçaların sadeliğine verilen önem dikkat çekiyor. Belli ki ufak dokunuşlarla harikalar yaratmanın yolu, zarif bir gustoya sahip olmaktan geçiyor.