Batı Avustralya’da yer alan Claremont kenti, ikonik mobilya ve aksesuarları, minimal iç mekân tasarımı ile buluşturan modern bir yaşam alanına ev sahipliği yapıyor.
Avustralyalı mimarlık ofisi Space Agency’den Mimar Michael Patroni tarafından yapılan dört katlı ve altı odalı ev, ülkenin Batı yakasında yer alan Claremont kentinde bulunuyor. Evin iç mekân tasarımı ise iç mimar Salvatore Fazzari’ye ait. Bu minimal ve modern tasarımlı ev, sahibi ile mimarın yoğun ve yaratıcı iş birliğinin bir sonucu. Toplam 500 metrekarelik bir yaşam alanına sahip yapının tasarımı “zamansız” olarak nitelenebilecek özellikte. Yoğun olarak beyaz rengin kullanıldığı evde cam malzeme de hemen göze çarpıyor. Hemen hemen tüm zeminleri beyaz kurgulanan evde, sadece spor odasının tüm zemininde halı kullanılmış. İç mekânı gibi dış mekânı da beyaz ağırlıklı olan ev, bu özelliği sayesinde ferah bir atmosfer yakalıyor. Klasik mimari çizgilere sahip evin iç mekânını tasarlayan Fazzari de, gösterişten uzak durarak modern ve sade bir yaşam alanı oluşturmayı başarmış. Çok az renk kullanan Fazzari, renk kullanacağı zamansa tercihini turuncu, pembe, sarı gibi çarpıcı renklerden yana yapmış. İç mimar Fazzari, tasarım sürecindeki öncelikli hedefini anlatırken “Mimar tarafından yaratılan güçlü ve net çizgileri geri planda bırakmamaya ve onun kafasındaki tasarıma müdahale etmemeye çalıştım” diyor. Özellikle iki ayrı havuzun bulunduğu dış mekânın bu açıdan özel bir önemi olduğunu söyleyen iç mimar, şöyle devam ediyor: “Öncelikli amacımız, beyazı, beyaz üzerinde kullanarak mimariyi tamamlayacak bir iç mekân tasarımı yapmaktı. Evin mimari yapısı, sükûnet ve temizlik hissi yaratan asıl unsur; bu nedenle dış mekânda da net, modern, temiz çizgiler kullanarak Akdeniz hissi yaratmayı ve evin geneline hâkim olan mimari tasarımı güçlendirmeyi amaçladık.” İç mekânda ve özellikle oturma odasında ahşap malzeme kullanılarak bir sıcaklık hissi vermek isteyen Fazzari, modern çizgideki mobilya ve aksesuarları, tasarım dünyasının ikonik parçalarıyla bir arada kullanmış. İç mimar, tarihi değeri olan bu tasarımlar sayesinde “Hoş bir hikâye anlatan ve evin mimarisiyle bağı kopmamış” bir tasarım yaratmayı hedeflemiş. İç mimarın tercih ettiği ikonik tasarımlar arasında Nanna ve Jørgen Ditzel’in 1950’de tasarladığı Basket sandalye de bulunuyor. Yine Miguel Mila tasarımı The Cestita lamba (1962) ile FAD lamba (1973) da bu tasarımlar arasında.
