Dünyadan tasarım köşemizde bugün StandTable var. Hollandalı mimarlık ofisi UNStudio tarafından Rotterdamlı mobilya firması Prooff için tasarlanan bu ürünün iş yerlerinde ayakta çalışmaya imkân veren ofis masası, “doğru ofis” tartışmalarının yeniden hız kazandığı bir dönemde farklı bir bakış açısı sunuyor.
Hazırlayan Gülden KURT Fotoğraflar©PROOFF / Pim Top
Hem çalışanların verimliliğini hem de kişiler arası iletişimi ve etkileşimi artıran doğru ofis tasarımı nasıl olmalı sorusu, zihnimizi geçmişe oranla çok daha fazla meşgul ediyor. Aklımızdaki sorulara bulacağımız cevaplar, yakın gelecekte ofislerin çehresini büyük oranda değiştirecek ancak gelecekte, işlerin “nerede” yapıldığından ziyade “nasıl” yapıldığının asıl kaygı olacağını şimdiden söylemek mümkün. Git gide daha fazla dijital ortama kayan çalışma pratikleri nedeniyle, ofisler metrekare olarak büyüse de aslında çalışanlara ayrılan alanlar sürekli küçülüyor. Ofislerde iç mekân tasarımlarının ve ofis mobilyalarının hangi yöne evrileceği konusunda siz ne düşünüyorsunuz, bilemiyoruz ama Amsterdam’da bulunan UNStudio Mimarlık Ofisi, bu konuda bir öngörüde bulunuyor. Hem de oldukça iddialı… Belli ki, ofisin başında bulunan Mimar Ben van Berkel, çalışanların içinde daha “mobil” olabileceği ofislerin yakın geleceğe hükmedeceğine inanıyor. Bu amaçla tasarladığı StandTable da tam olarak böyle bir iş yeri anlayışına hizmet ediyor. Ayakta çalışmanın oturarak çalışmaktan çok daha verimli ve sağlıklı olduğunu düşünen ofis, bu şekilde hareketsiz yaşamın dezavantajlarından kurtulmanın da mümkün olduğunu ve çalışanların daha üretken, yaratıcı ve canlı olduğunu söylüyor. Özellikle “bilgi işçileri” arasındaki planlanmamış, anlık toplanmaların performansı olumlu anlamda etkilediği zaten biliniyor. StandTable da işte bu yeni şartlara uyum sağlamak üzere geliştirilen bir tasarım. Ofis masası, hem dijital hem de yüz yüze iletişim imkânlarıyla donatılmış. Tasarım, geleneksel dairesel çalışma masasını üç parçaya ayırıyor ve farklı yüksekliklerde değişik çalışma platoları sunuyor. Böylece kullanıcının farklı pozisyonlarda çalışması mümkün olabiliyor. StandTable, kullanıcıyı merkeze alan bir esneklik algısına sahip. Bireysel alanlar arzuya göre kişiye özel yüksekliklerde de ayarlanabiliyor. Üstelik farklı yerlerde kullanım olanakları da sunuyor: anlık veya kısa toplantılar için ofisler, otel lobileri, havaalanları ve kütüphaneler gibi kamusal alanlar bunlardan bazıları. Ünitenin üç kısmı bulunuyor ve her bir kısım ahşap, formika ve kumaş olmak üzere farklı döşemelere sahip. Masa üstlerinde USB girişleri bulunuyor. Dizüstü bilgisayar, tablet ve cep telefonları ile uyumlu. Palto, bilgisayar çantası gibi kişisel eşyaları koymak için özel gözler de mevcut.
