Sanatçı bir çiftin, Paris’in özel yapılarından birisi içine konumlanmış, yüksek tavanlı, sanat galerisi taklidi yapan etkileyici apartman dairesine konuk oluyoruz.
Hazırlayan Seda TÜREN
“Ben bir sanat aşığıyım, her zaman da öyleydim…” diye sözlerine başlıyor Diane Venet. Aslında hikâyesi Paris’te radyo ve televizyon haberciliğiyle başlamış. 1990’larda New York’a taşınmasını Fransız sanatçı, heykeltıraş Bernar Venet ile evlenmesi takip etmiş. “Ben bir sanatçı değilim! Sadece bir koleksiyonerim, Amerika ya da Avrupa fark etmez her daim sanat dünyasının içindeyim” diyerek mesleğine oldukça mütevazi yaklaşıyor. 25 yıl önce sanatsal takı koleksiyonuna başlamış. Bu girişimi tetikleyen asıl şey ise kocasının evlilik yüzüğü olarak onun parmağının etrafına yuvarlayarak taktığı gümüş bir parça olmuş. İşte o an, zamanımızın dünyadaki muhtemelen en iyi 10 koleksiyonlarından birinin tohumları atılmış. “Sanatsal takılar derken, kendi alanının dışına çıkarak başka bir dile başka bir açıdan bakmayı, başaran bir heykeltıraş ya da ressam tarafından tasarlanmış eserlerden bahsediyorum. Sizin için birkaç örnek vermem gerekirse; Picasso, Braque, Calder, Fontana’dan Jeff Koons’a, Damien Hirst’den Warhol, Lichtenstein, Gormley ve Frank Stella’ya kadar çok çeşitli isim sayabilirim. Altı yıl kadar önce, New York, Atina, Valencia, Miami ve Seoul’da ve daha sonra da Paris’te birçok mekânda takılarımı sergileyecek etkinliklerin küratörlüğünü yaptım. 2017 yılında da yine Paris’te Musée des Arts Décoratifs’te bir sergim gerçekleşecek. Bu temmuz ayında Güney Fransa’da hem eşimin çalışmalarının hem de güncel sanattan seçkin örneklerin sergileneceği bir oluşumu başlatacağız” sözleriyle hem estetik bakış açısını vurguluyor hem de gelecek planlarından bahsediyor. “Yüksek tavanlara ve adeta iki kere pozlanarak içeriye vuran gün ışığına bayılıyorum!” diyor Venet. New York, Güney Fransa – Le Muy ve Paris arasında gidip gelen bir yaşamları var yaratıcı ikilinin. Paris’teki evleri, Saint-Germain-des-Prés’ye yakın, hôtel particulier olarak tabir edilen, daha çok Fransız mimarisinde yeri olan özel bir yapının ikinci katında. “Her zaman boş alanları ve bembeyaz duvarları tercih ettim.” Adeta bir sanat galerisi gibi… Mobilyaların çoğu Bernar Venet tarafından tasarlanmış. “Dekorasyon olarak adlandırılan şeyin bizim evdeki karşılığı başka…” diyor. “Tüm tasarımlar, resimler ve heykeller aşkla seçildi!”
[imagebrowser id=1689]
