Beyoğlu’nun yabancı temsilciliklere ev sahipliği yapan, en ilginç noktalarından biri olan Tomtom Kaptan Sokak’taki Venedik Sarayı, yaklaşık 500 yıllık tarihi ve farklı ambiyansıyla son derece etkileyici
Venedik Sarayı (Palazzo Venezia), İstanbul’un kozmopolit tarihini gözler önüne seren en sembolik yapılardan bir tanesi. Yerleşik diplomatik temsili ilk uygulayan devletlerden biri İtalya. Cenova, Floransa ve Venedik devletleri hem birbirleriyle hem de Papalık ve diğer devletlerle ilişkilerini kesintisiz devam ettirirlerdi. İşte Beyoğlu Tomtom Kaptan Sokak’ta yer alan ve tarihi 16. yüzyıla kadar uzana bu bina, Bizans döneminde “Bailo” adıyla anılan Venedik elçilerinin oturduğu yer. Zamanımızda ise İtalyan Büyükelçisinin İstanbul’a geldiği zaman kaldığı çalışma ofisi ve ev olarak kullanılmakta.
2010 yılının Haziran ayından bu yana İtalya’nın Türkiye Büyükelçiliğini yürüten Alessandro Azzoni ve eşi Barbara Marengo Azzoni, görevleri gereği genellikle Ankara’da bulunmak zorundalar. Ancak İstanbul’da olmaları gereken zamanlar da pek az sayılmaz. Yani Venedik Sarayı’nda çokça vakit geçirdikleri bir gerçek. Birkaç kuşak Venedikli olan büyükelçi eşi Barbara Marengo Azzoni, bu mekânda bulunmaktan çok keyif aldığını belirtiyor. Tamamı İtalyan el işçiliği eseri olan ve yapıldıkları dönemden bu yana pırıltılarından hiçbir şey kaybetmeyen eşyalara gözü gibi bakıyor. Kısa bir süre önce tüm kumaşları elden geçirip, değiştirmiş Azzoni. Yanı sıra uzun zamandır birlikte çalıştığı marangozla birlikte mobilyaları elden geçirmiş.
Mekânda kumaşların hakimiyeti var. Mobilyaların yanı sıra duvar kaplamalarında kullanılan kumaşlar, genel havayı belirliyor. Büyük bir kısmı İtalya’dan özel olarak getirilmiş. Koltuk ve kanepelerin döşendiği kumaşların bir kısmını ise Unkapanı’ndan almış Barbara Marengo Azzoni. Bunu yaparken renk, doku ve desen ayrıntılarına çok dikkat ettiğini belirtiyor.
İstanbul’un yüzlerce yıllık tarihinin önemli yapı taşlarından biri olan Venedik Sarayı’ndaki detaylar yapıldıkları ilk günkü büyüleyici havalarını koruyorlar. O nedenle olsa gerek kapıdan içeri girildiği anda bugüne kadar alıştıklarımızın dışında bir dünyaya girdiğimiz hissine kapıldık. Bunda Venedikli olmaktan gurur duyan büyükelçi eşi Azzoni’nin titizliği ve misafirperverliğinin büyük katkısı olduğunu söylemek ise hiç de haksızlık olmaz.
Hazırlayan: Zeynep VANLIOĞLU
Fotoğraf: Koray ERKAYA
[imagebrowser id=1089]