Bu ada grubunu dünya çapında bu kadar ünlü yapan şüphesiz ki yapıların mimarisi ve eşsiz renkleridir. Çiçekli bahçeli şeker evler, beyaz duvarlar, mavi kubbeli kiliseler ve asfalt yollarda dolaşmak bu güzelliğe hayran kalmak için yeterli sebeplerdir.
Eski zamanlara bakacak olursak, bu yapıların günlük ihtiyaçları karşılamak için düz konstrüksiyon elemanlarla inşa edildiğini görürüz, ancak buna rağmen estetik açıdan harika eserler olarak kabul edilirler. Ortaçağ döneminde Ege adaları için korsanlık çok önemli bir sorun olduğu için mimarilerde belirli bir savunma tarzı oluşmuştur. Evler güçlü kale duvarlarıyla çevriliyken, köyler denizden yüksek rakımlı olarak inşa edilmiştir, böylece korsan işgalleri zamanında tespit edilebilmiştir.
Ege Denizi’nin beyaz dalga köpüklerini ve gökyüzünün mavisini sembolize etmek için adalarını beyaz ve mavi renklerle boyayan yunanlılar ihtiyaca yönelik olarak da bu rengi tercih etmişlerdir, çünkü beyaz renk, yaz aylarında güneş emilimini azaltmaktadır.
Yunan mimarisinin bazı genel ortak özellikleri olmasına rağmen, doğal olarak grubun her adasının yerel özelliklerine bağlı olarak özel ve benzersiz bir şeyi vardır. Örneğin Santorini adası, kaldera uçurumunun kenarındaki köyleri ve iç kısımları doğrudan güneş ışınlarından koruyan mağara evlerini geliştirmiştir. Ortaçağda Venedik fethi nedeniyle, Naxos ve Andros adalarında çok etkileyici kule konutları vardır. Tinos adasının uzun mermer geleneği evin dışını ve bahçelerini güzelce dekore etmiştir. Kythnos ve Kea kırmızı kiremitli çatılara sahiptir, Syros’taki Ermoupolis Town zarif Neoklasik binalara sahiptir. Milos, balıkçı teknelerinin kışın depolandığı syrmata adı verilen tipik evlere sahiptir. Her adada, yunan mimarisi yerel tarih ve kültürle güzel bir şekilde birleştirilmiştir.
Ada kiliseleri de yerel mimaride özel bir bölüm oluşturur. Tüm adalarda hemen hemen her yerde sayısız kilise görebilirsiniz. Genellikle beyaz duvarları ve mavi veya beyaz kubbeleri vardır. Büyük katedraller ve kırsal kesimdeki küçük kiliseler yerel kültürün ayrılmaz parçasını oluşturur.
Yunan mimarisinin çok karakteristik özellikleri, geçmişte tahılı öğütmek için kullanılan geleneksel yel değirmenleridir. Neredeyse her köyün birkaç yıl öncesine kadar kendi yel değirmeni vardı, ancak bugün teknoloji onları işe yaramaz hale getirdi. Bu yüzden ya yok oldular ya da da restore edildiler. Mikonos, Ios ve Paros tepelerinde yel değirmenlerinin en güzel örneklerini görebilirsiniz.
Pinterest
